PLANLAMA-PLANNING, cilt.34, sa.2, ss.197-206, 2024 (ESCI)
Yaklaşık son 10 yıldır ortak
çalışma alanı kavramı ve etkileri bilimsel olarak tartışılmaya başlamış
mekânsal düzenlemelerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Pratikte de
birçok farklı türden kullanıcının çalışmak için tercih ettiği bu
alanların değişen dünya koşullarıyla ilişkilendirilerek yaratmış olduğu
etkiler sosyal, ekonomik, fiziksel ve mekânsal olarak farklı
disiplinlerde ele alınmaktadır. Bazı araştırmalar, oluşumu sosyal
etkileşime olanak sağlayan, işbirliklerinin ve firmalar arası bilgi
paylaşımının gerçekleşebileceği potansiyel yenilikçilik merkezleri
olarak görmektedir. Bu çalışmada, belirtilen katkının varlığını
değerlendirmek üzere, Scopus veri tabanı taraması üzerinden elde edilen
araştırmalar VOSViewer ve MAXQDA programları kullanılarak içerik
analiziyle irdelenmiştir. İlgili kaynaklarda, ortak çalışma alanlarının
bilgi paylaşımı, iş birliği ve yenilikçiliği olumlu yönde etkilediğine
dair temel bir kanı bulunmakla birlikte, eleştirel yaklaşan çalışmalarda
bu ilişkinin varlığının belli koşullara ve bağlama göre değiştiği ifade
edilmektedir. Mikro ölçekte dikkat çeken değerlendirmelerde,
neo-liberal politikaları benimseyen batı ülkelerindeki bireyselliği ön
plana çıkaran yaklaşımların topluluk olma ve birlikte çalışma kültürünü
baltaladığı ifade edilmektedir. Makro ölçekte de ortak çalışma
alanlarında bi-reylere ve topluluğa bırakılan yenilikçi süreçlerin değer
üretmeye katkı sağlayabileceği ama dış kaynaklarla beslenmeyen bu
yapıların zaman içinde kilitlenme etkisiyle sürdürülebilirliğinin riske
gireceği belirtilmektedir. Önemli araştırma alanı vadeden ortak çalışma
alanı ve yenilikçilik ilişkisinin gelişmekte olan ülke örnekleri
üzerinden bütüncül bir anlayışla çok disiplinli ve karma yöntemlerle
incelenmesi yazına değerli katkılar sağlayacaktır.