Görsel sanatlarda sanatçının kendiliği bağlamında otobiyografik yaklaşımlar


Ararat Cüceoğlu E.

VIII. Yıldız Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi, İstanbul, Türkiye, 23 - 24 Aralık 2021, ss.94

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.94
  • Yıldız Teknik Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu araştırmada otobiyografik sanat pratikleri “kendilik” kavramı çerçevesinde incelenmiş, kendilik kavramı ve “otobiyografik eser” arasındaki bağıntı çeşitli yönlerden ele alınmıştır. Sanatın tarihsel süreci boyunca birçok sanatçının otobiyografik eser üretmiş olmasının nedenleri sanatçının kendiliği bağlamında araştırılmıştır. Araştırma kapsamında incelenen; sanatçının bedenini, yaşam alanını, kişisel tarihini sanatsal üretiminin merkezine yerleştirdiği eser örnekleri, sanatçının “içte olanı açığa çıkarmak” edimi ile ilişkilendirilmiştir. Bu bağlamda otobiyografik eserler sanatçının içsel hikâyesinin bir tür dışavurumu olarak; sanatçının kendiliğinin bir temsili, yansıtılması ya da öykünmesi olarak değerlendirilmiştir. Sanatsal üretimin nesnesinin sanatçının kendisi olduğu bu eserlerde, kendi imge ya da hikâyesine ilişkin biçimsel bir form yaratmanın ötesinde, “sanatçının kendiliği” plastik boyutta çeşitli anlamlar kazanmaktadır. Bu düşünceden hareketle otobiyografik eserler; sanatçının kendiliğinin izleyiciye aktarılması çerçevesinde ele alınmış, bu eserlerin sanatçı ve izleyici arasında kurulan iletişime etkileri araştırılmıştır. Ortaya konan eserin öznesi, nesnesi ve süreci olduğu bu tür eserlerde sanatçı, izleyiciye özgün bir eser sunmaktan ziyade, varlığının tekilliğini öne çıkarmaktadır. Bu kapsamda incelenen eserler sanatçının kendilik inşasını destekleyen türde bir sanatsal yaratıcılığın ürünleri olarak değerlendirilmiştir. Sanatçının kendiliği, özgün bir gizlilik alanını içinde barındırmaktadır ve bu alan, sanatsal yaratımın çıkış noktası haline gelmektedir. Nitekim otobiyografik eserlere bakan izleyici, sanatçının kendilik alanına davet edilmektedir; sanatçının yüzüne, bedenine, ruh haline, nasıl yaşadığına ilişkin veri üretebilen bir konuma gelmektedir. Böylelikle sanatçının öz yaşam öyküsü, izleyici tarafından sezgileri yoluyla çözümlenebilir hale gelmektedir. Bu duruma ek olarak, otobiyografik eserler toplumsal yaşamda birey-öteki arasında var olan sınırın sanatçı-izleyici bağlamında incelmesine katkı sağlamaktadır. Bu çerçevede tartışılan sanat pratikleri, sanatçının iç dünyasına ilişkin gizem unsurlarının kapısını aralayan somut göstergeler olarak değerlendirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Sanatçı, kendilik, otobiyografik eser