TOK2019 - Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, Muğla, Türkiye, 11 - 14 Eylül 2019, ss.622-627
Elektrik şebeke sistemlerine entegre edilen farklı enerji üretim
sistemleri mevcut şebeke yapısının değişmesine neden
olmaktadır. Bu süreç elektrik şebekesinde üretim-tüketim
dengesini sağlamada bir dizi problemi de beraberinde
getirmektedir. Bu problemler elektrik şebeke işleticileri
tarafından yan hizmetlerle bertaraf edilmeye çalışılır. Bu
çalışmada, üretim-tüketim dengesini sağlayan ve tüketici
tarafının kritik anlarda şebekeye destek olarak ekonomik
kazanç sağlayabileceği talep cevabı programlarının rolü ve
önemi incelenmiştir. Ülkelerde uygulanan talep cevabı
programları ve bu programlarının Türkiye genelinde
uygulanma potansiyeli araştırılmıştır. Ayrıca, sürdürülebilir
şehir kavramlarının önemli bir parçası olan su dağıtım
şebekelerinde talep cevabı programlarının kullanılabilirliği
incelenmiştir. Bu kapsamda, Türkiye’de en büyük enerji
tüketim potansiyeline sahip İstanbul ili dikkate alınarak talep
cevabı programlarının sağlayacağı faydalar sunulmuştur. Bu
sayede, su terfi merkezlerinin elektrik enerjisi tüketimlerini,
yürütmekte olduğu faaliyetleri sekteye uğratmadan ekonomik
ve teknik açıdan uygun saat dilimlerine kaydırarak
gerçekleştirmesi amaçlanmıştır. Böylece, elektrik şebekesi
aşırı yüklenmelerden korunacak ve üretim-tüketim dengesi
problemlerine çözüm sunulacaktır.
Different energy generation systems integrated into the
electricity grid systems cause the change of the existing grid
structure. This process brings with a number of problems in
the generation-consumption balance in the electricity network.
These problems are tried to be eliminated with a ancillary
services by the electricity network operators. In this study, the
role and importance of demand response programs that
provide the generation-consumption balance and which can be
used by the consumer to provide economic gain in critical
moments are examined. The demand response programs
implemented in the countries and the potential implementation
of this program in Turkey are studied. In this context, the
benefits of demand response programs considering the
Istanbul province where has the biggest energy consumption
potential in Turkey are presented.
In this way, it is aimed to realize the shifting electricity
consumption to appropriate time zones in terms of economic
and technical without affecting the normal activities of the
water transfer stations. Thus, the electricity network will be
protected from overloads and the solutions to the problems of
generation-consumption balance will be provided.