KRİZ ZAMANLARINDA DÖNÜŞEN SOSYALLEŞME PRATİKLERİ VE ÜÇÜNCÜ MEKÂNLAR; BRNO ÖRNEĞi


Creative Commons License

Taştan H., Polatoğlu Ç.

International Conference on COVID-19 Studies , Ankara, Türkiye, 21 - 23 Haziran 2020, ss.520-532

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.520-532
  • Yıldız Teknik Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Şehirlerin oluşumunda doğal çevrenin yanı sıra toplumsal, kültürel, sosyal ve ekonomik birçok faktör

etkili olmaktadır. Farklı değişkenlerin etkisi altındaki kent sürekli değişim ve dönüşüm halindedir.

Kentin fiziksel yapısının ve kentteki yaşamın değişim düzeyi kentin ve o kentte yaşayan insanların

taşıdıkları özellikler ile yakından ilgilidir. 2019 yılının Aralık ayında ortaya çıkan ve tüm dünyaya

yayılarak salgın haline gelen korona virüsü dünyanın farklı coğrafyalarındaki kentleri farklı

düzeylerde etkilemiştir. Salgın sürecinde sadece ülkelerin sağlık sistemleri ve ekonomileri değil

gündelik hayatın devam ettiği kentleri de bir sınama sürecinden geçmektedir. Her toplumun ve kentin

kendine özgü sosyal, kültürel, ekonomik ve fiziksel özellikleri vardır ve bunlar kentsel yaşamı

tanımlar. Bu özellikler kentin salgına karşı dirençli olup olmadığının ve hayatın devam edebilmesi için

salgına karşı alınacak tedbirlerin de nasıl olacağının belirleyicisi olmuştur. Salgın sürecinde günlük

hayatta birçok değişiklik olmuştur. Ancak insanların temel ihtiyaçları değişmemiştir. İnsanların

değişmeyen ihtiyaçlarından biri de sosyalleşmek, toplum içerisindeki diğer insanlar ile bir araya

gelmektir. 1969 yılında Ray Oldernberg tarafından ortaya atılan üçüncü mekân kavramı birinci mekân

olan ev, ikinci mekân olan okul/işyeri dışında insanların sosyalleşme ihtiyaçlarını giderdikleri kafeler,

dükkânlar gibi mekânları tanımlamakta ve kent hayatı için önem taşıdıklarını ifade etmektedir. Salgın

sürecinde sosyal mesafeyi koruyabilmek için üçüncü mekân olarak adlandırılan karşılaşma mekânları

kapatılmak zorunda kalınmıştır. Bu çalışma kapsamında salgın sürecinde insanların sosyalleşme

ihtiyaçlarını karşılandıkları kentsel açık alanların ve parkların üçüncü mekân olarak işlev üstlendikleri

hipotezi ortaya atılmıştır. Çalışmada kentsel açık alanların ve parkların ülkemize göre farklı bir

anlayışla kullanıldığı bir Orta Avrupa kenti olan Brno kentin fiziksel yapısı ve burada yaşayan

insanların kültürü bağlamında değerlendirilmiştir. Çalışmada ortaya atılan diğer hipotez de kentin

fiziksel yapısının ve kentte yaşayan insanların kültürlerinin, sosyalleşme şekillerinin salgın ile

mücadelede aktif rol üstlendiği olmuştur. Bu kapsamda öncelikle salgın sürecinden Brno kentinin nasıl

etkilendiği tartışılmıştır. Kent içi ulaşım, kamusallık ve sosyal sermaye bağlamında kentin güçlü ve

zayıf yönleri ortaya konmuştur. Daha sonra ise kentin kullanıcılarının sahip oldukları kültürün salgın

ile mücadeledeki rolü tartışılmıştır. Çalışmanın sonuç kısmında üçüncü mekânların ve sosyalleşme

ihtiyacının karşılanma şeklinin salgın sürecinde nasıl değişime uğradığı ortaya konmuştur. Brno örneği

üzerinden kentin fiziksel özellikleri ve kültürün bu değişimdeki rolü ortaya konmuş kentsel yaşam

üzerine tespitler yapılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Sosyalleşme, Kriz Zamanları, Üçüncü Mekânlar