34. Ulusal Kimya Kongresi, Yalova, Türkiye, 1 - 06 Eylül 2022, ss.83
Meme kanseri, görülme sıklığı ve ölüm oranı nedeniyle tüm dünyada üzerine sıkça çalışmalar yürütülen
bir hastalıktır. Tedavisi esnasında ilaca dirençlilik ve kombinasyon tedavilerin az miktarda olması hastalığın
önüne geçilmesini zorlaştırmaktadır. Bu yüzden günümüzde halihazırda bulunan tedavi yöntemlerinin
keşfi ve iyileştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, bitki temelli moleküllerin doğal ve biyouyumlu
olması, tedavi çalışmalarında kullanımını yaygınlaştırmaktadır [1]. Bu çalışmada kullanılan maddelerden
hesperetin (Hes), turunçgiller ve kiraz gibi meyvelerde bol miktarda bulunan ve antikanser, antiproliferatif
etkileri kanıtlanmış bileşiktir [2]. Kafeik asit fenetil ester (CAPE) ise arıların ürettiği propolisin etken maddesi
olup antioksidan, antikanser etkileri kanıtlanmış bir diğer bileşiktir [3]. Yıllardır yapılan çalışmalarda doğal
bileşiklerin hücrelere hedeflenmesinin zor olması, çözünürlüğünün düşük olması, kolay hidrolize olmaları
tedavi seçeneklerinde zorluklar yaratmıştır [4]. Ancak nano boyutta çalışmaların başlamasıyla moleküler
çalışmalar hız kazanmıştır [5]. Nanopartiküller biyouyumlu ve biyoçözünür olması, düşük maliyetle
üretilmesi, stabilitesinin yüksek olması ve ilaç taşıma kapasitesinin yüksek olması sebepleriyle taşıyıcı olarak
kullanılmaktadır. Hes ve CAPE’nin polimerik nanopartiküllere birlikte enkapsüle edilerek meme kanser
hücreleri hedefleme çalışmalarına literatürde rastlanmamıştır. Böylelikle bu çalışmada kanser tedavisinde
kullanılan fitokimyasallardan iki tanesi olan hesperetin ve kafeik asit fenetil ester poli (laktik asit-ko-glikolik
asit) (PLGA) nanopartiküler sisteme birlikte enkapsüle edilmiştir. Tekli emülsiyon (o/w) çözücü uçurma
yöntemiyle gerçekleştirilen işlem sonucu sentezlenen nanopartiküllerin zeta potansiyelleri ölçülmüştür
ayrıca boyutu 183,93 +- 3.7 nm olarak belirlenmiştir. Fizikokimyasal karakterizasyonları sonrası Hes-CAPE
nanopartiküllerin PLGA ile benzer karakteristikte olduğu tespit edilmiştir. Hes-CAPE nanopartiküllerinin in
vitro salım özellikleri uygun salım medyumu içerisinde günlük ve haftalık ölçümlerle takip edilmiştir ve 1.
günün sonunda partiküllerin içindeki maddelerden Hes’in %98, CAPE’nin %75; 2.günün sonunda Hes’in %100,
CAPE’nin %87’sini saldığı tespit edilmiştir. Hes-CAPE nanopartiküllerin MCF-7 meme kanseri hücrelerine
sitotoksik etkisi MTT yöntemi incelenmiştir. MTT test sonuçlarına göre, nanoenkapsüle maddeler ile serbest
maddeler arasında yapılan kıyaslama sonucu nanopartiküler sistemin daha etkili olduğu kanıtlanmıştır.
Sitotoksisite, canlılık gibi faaliyetlerin ölçülmesiyle bu nanoenkapsüle fitokimyasalların potansiyel tedavi
ajanı olup olmayacağı bu çalışma ile tespit edilmiştir.