XI. ULUSLARARASI TURKCESS EĞİTİM VE SOSYAL BİLİMLER KONGRESİ, Gaziantep, Türkiye, 18 Eylül - 20 Aralık 2025, ss.341, (Özet Bildiri)
Bu çalışma, geliştirilen Pozitif Psikoterapi temelli grupla psikolojik danışma programının, eşik altı depresyon yaşayan genç yetişkinlerde depresyon semptomları ve intihar olasılığını azaltma, aynı zamanda yaşamı sürdürme nedenlerini artırma konusundaki etkinliğini incelemektedir. Pozitif Psikoterapi kuramsal çerçevesine dayanan müdahalede, umut, güven ve başarı gibi olumlu kapasitelerin etkinleştirilmesi, yaşam enerjisi dengesini ve çatışma çözme becerilerini iyileştirilmesi ile psikolojik dayanıklılığın ve iyi oluşun güçlendirilmesine odaklanmıştır. Araştırma, eşdeğer olmayan kontrol gruplu yarı deneysel desenle yürütülmüştür. Katılımcılar, gönüllülük esasına göre pilot veya kontrol gruplarına yerleştirilmiştir. Programın uygulanabilirliğini ve ilk etkilerini değerlendirmek amacıyla 14 genç yetişkin ile bir pilot çalışma gerçekleştirilmiştir. Pilot grubu 6 kadın ve 1 erkekten, kontrol grubu ise 7 kadından oluşmuştur. Pilot grubunun yaş ortalaması 21.14 (SS = 1.77), kontrol grubunun yaş ortalaması 22 (SS = 2.58) olarak belirlenmiştir. Ön test ölçümlerinde gruplar arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Ancak müdahale sonrası son testte, Beck Depresyon Ölçeği puanlarında pilot grup lehine anlamlı ve büyük etkili bir düşüş gözlenmiştir (t(12) = -2.21, p = .048, Cohen’s d = -1.18). Benzer şekilde, Hasta Sağlık Anketi-9 puanları (t(12) = -2.97, p = .012, Cohen’s d = -1.59) ve İntihar Olasılığı Ölçeği puanları (t(12) = -2.34, p = .038, Cohen’s d = -1.59) pilot grup lehine anlamlı ve büyük ölçüde azalmıştır. Yaşamı Sürdürme Nedenleri Envanteri puanlarında ise pilot grup lehine bir artış olmasına rağmen fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Bu değişken için p değerinin istatistiki anlamsızlığı katılımcı sayısının küçük olmasından kaynaklanıyor olabilir. Buna rağmen, pilot grubundaki yaşamı sürdürme nedenleri envanteri puanlarındaki artışın klinik anlamda değerli olduğu söylenebilir. Pilot çalışmanın ardından programda, ana çalışmada denenmek üzere küçük ölçekli revizyonlar yapılmıştır. Pilot çalışma sonuçları, programın depresyon ve intihar olasılığı üzerinde güçlü ve önleyici bir etkisi olabileceğini göstermiştir. Bu sonuçlar, PPT temelli yaşama bağlanma programının genç yetişkinlerde önleyici ruh sağlığı müdahalesi olarak umut vadedici bir potansiyel taşıdığına işaret etmektedir.