in: Disiplinler Arası Yaklaşımla Kırsal Endüstri Mirası, Füşün Baykal,Arife Karadağ, Editor, Ege Üniversitesi Yayınları, İzmir, pp.389-421, 2023
Belirli
bir yaşın üzerindekiler için su değirmenleri çocukluklarının önemli
hatıralarındandır. Çocukluğu köyde geçmiş, su değirmenlerini belleğine
yerleştirmiş bir coğrafyacı akademisyen olarak bu kültürün yok olmasının
üzüntüsünü hep yaşadım. Hayatın önemli
gerçeklerinden birisi talep görmeyen ekonomik faaliyetlerin süreç içerisinde
yok olmasıdır. Ülkemizin büyük kesiminde olduğu gibi Trabzon ilimizde de köyler
özellikle kış aylarında 3-5 hanenin yaşamını devam ettirdiği yerleşim yerlerine
dönüşmüş durumda. Yaz döneminde insanlar kısmen çay yâda fındık bahçelerinde
üretim yapmak üzere köylere, köylerine dönmekte ve 5-6 ay süre ile köyde ikamet
etmektedirler. Geçmişte mısır ve fasulye tarlası olan araziler çay yâda fındık
bahçesine dönüşmüş durumdadır. Bu dönüşümde üretimi daha yoğun emek isteyen ve
geliri daha az olan tarla tarımından bakımı ve üretimi daha kolay olan ve
geliri daha iyi olan bahçe tarımına geçilmesi etilidir. Bu durum, yani
köylerdeki nüfusun azalması, mısır üretimin azalması yâda tamamen ortadan
kalkması değirmenlere olan talebi zayıflatmış, bazı yerlerde tamamen
bitirmiştir. Sonuç olarak ta kullanım dışı kalan su değirmenleri bakımsız
kalmış, yıkılmış ve yok olmuşlardır. Fakat kültürel miras unsuru olarak bu
yapıları değerlendirmek ve koruma altına almak kültürel varlıkları koruma
kurulunun sorumluluğundadır. Tüm su değirmenleri koruma altına alınamaz ise de
tarihi ve kültürel açıdan daha anlamlı olanlar tespit edilerek koruma altına
alınabilir ve gelecek nesillere taşınabilir. Değirmenlerinin fazlalığı nedeni
ile adı değirmen dere olan bir akarsuyu da bulunan Trabzon ilimiz bu
araştırmamızın evrenini oluşturmaktadır. Araştırmada nitel araştırma yöntemi
olarak saha araştırması ve görüşme tekniği kullanılmıştır.
Anahtar Kelimeler:
Kültürel Miras, Su Değirmenleri, Sürdürülebilirlik, Trabzon