International Journal of Languages’ Education and Teaching, cilt.10, sa.4, ss.242-252, 2022 (Hakemli Dergi)
Öğretmen adaylarının kariyerlerinde mesleki kaygıların mühim bir yer tuttuğu görülmektedir. Bununla beraber incelenen
değişkeni tahmin edecek değişkenleri ortaya çıkaracak yeni çalışmaların eksikliği literatürde göze çarpmaktadır. Diğer yandan
mesleki kaygıları öngörücü değişkenlerin ortaya çıkarılmasına yönelik çalışmalar öğretmen adaylarının eğitim sürecinin
iyileşmesine katkı sağlayabilir. Ayrıca bu değişkenler öğretmenlik süreçlerini verimlileştirecek adımlar için yeni veri havuzları
oluşturma potansiyelini de sunmaktadır. Mevcut eksikliğin giderilmesine katkı sunması için açıklama amaçlı korelasyonel
araştırma metodu seçilerek basit lineer regresyon analizi yoluyla mesleki kaygıları etkileyebilecek muhtemel bir değişken olarak
konuşma kaygısının açıklayıcılığı analiz edilmiştir. Analiz yolunu oluşturan araştırma hipotezi ise pozitivist paradigma
doğrultusunda oluşturulmuş ve basit gerçeklik prensibinden hareket etmiştir. Elde edilen sonuçlar ışığında konuşma kaygılarının
anlamlı seviyede mesleki kaygıları açıklayabildiği tespit edilmiştir. Dolayısıyla gelecek araştırmalarda konuşma kaygılarının alt
boyutlarının daha derinlikli incelenmesi yanında mesleki kaygıların kaynaklarını açıklayabilecek yeni nicel modellemelerin
çalışılması da faydalıdır. Konuşma kaygılarını azaltıcı faaliyetlerin yürütülmesi de mesleki kaygıları azaltmak bakımından
faydalı olabilecek adımlar arasındadır. Farklı dil değişkenlerinin işe koşulduğu araştırmaların yapılması da daha kompleks bir
örüntünün ortaya çıkarılmasına katkı sunabilecektir. Bu bakımdan pozitivist dünya görüşü ile oluşturulmuş bir hipotezle
araştırma yürütülmüş olsa da gerçekliğin karmaşık olduğu post pozitivist paradigma ile inşa edilecek yeni problem cümlelerine
kapı araladığı söylenebilir. Gelecek araştırmalarda bu doğrultuda çalışmaların yapılması faydalıdır.
Occupational anxiety has an important place in the careers of teacher candidates. However, there is a lack of studies that will
reveal the variables that will predict the studied variable. Studies to reveal the predictive variables can contribute to the
improvement of the education process of teacher candidates on the one hand. Additionally, these variables have the potential to
create a data pool for steps that will make teaching processes more efficient. In order to contribute to the elimination of the current
deficiency, the explanatory correlational research method was chosen and the explanatory power of speaking anxiety as a possible
variable that could affect professional anxiety was analyzed through simple linear regression analysis. The research hypothesis
was formed in line with the positivist paradigm and acted on the principle of simple reality. The results indicate that speaking
anxiety can explain professional anxiety at a significant level. Therefore, it will be beneficial to examine the sub-dimensions of
speaking anxiety more deeply in future research and to study new quantitative models that can explain the sources of
occupational anxiety. Carrying out activities to reduce speech anxiety is also among the steps that can be beneficial in reducing
professional anxiety. Conducting research in which different language skills are used will also contribute to revealing a more
complex pattern. In this respect, although the research was conducted with a hypothesis formed with a positivist world view, it
opens the door to new problem sentences to be constructed with a post-positivist paradigm in which reality is complex. In future
research, it will be beneficial to carry out studies to clarify other parts of occupational anxiety’s background.