Hece, Ankara, 2017
İnsan sorunu üzerinde merkezîleşen varoluşçuluk, ele aldığı kavram ve temaları ile geçen
yüzyılın kriz ve bunalım noktaları arasında kendisine verimli yer bulmuştur. Onun
temel sloganı Sarte’ın şu cümlesinde bulunabilir: Yalnız insnada varoluş özden önce gelir. Bunu insan olarak doğmaz,
insan oluruz, belirli bir insan olmaya karar veririz, diye de ifade edebiliriz.
Varlouşçuluk sadece felsefe
değil, psikoloji, pedagoji, ilâhiyat, sanat-edebiyat
gibi farklı alanlarda karşılığı olan bir yaklaşımdır. Bunun böyle de olması
gerekir, zira varoluş dediğimiz zaman özgürlüğü, sorumluluğu, yaşama değer ve
tutumlarını, bunlarla beraber kaygı ve umudu, korku ve tutkuyu da ifade etmiş
oluruz. Bu nedenle varoluşçuluk, “varoluşun gerçekleşmesi” deyişinden de
anlaşılacağı üzere sadece felsefî değil, psikolojik içerimleri de olan bir
yaklaşımdır. Kitapta benlik, korku, kaygı, tutku, umut ve umutsuzluk gibi
kavramlar, “Kierkegaard Psikolojsisi” başlığı altında ele alınıyor.
Aşağıdaki seçili yere (iki paragraf) şu tek
paragraflık yazı gelecek: Çalışma, öncelikle alanı bütün olarak tanıtmayı
amaçlayan kapsayıcı bir “giriş” kitabı değil, belirli sorunlar üzerinde
derinleşmeyi amaçlayan bir araştırma-inceleme seçkisi niteliğindedir. Bu
nedenle her birisi “eser bütünlüğü”nden ziyade “yazı bütünlüğü” olan ve kendi
içinde değerlendirilebilecek denemelerden oluşmaktadır. Çalışmanın bir başka
özelliği, sadece Batı felsefesine dayalı olmaması, “Mevlânâ ve Kierkegaard’da
Birey Tanrı İlişkisi”, “Yunus Emre’de Transsendental Terapi: Kaygı ve Umut”,
“Muhammed İkbal’de Aşkın Ben”, “Nuri Pakdil’in Korku ve Samuel
Beckett’in Godot’yu Beklerken İsimli Eserlerinde Varoluşun Anlamı
Sorunu” gibi içerikleriyle Doğu kültüründen de motifler taşımasıdır. Bu şekilde
eserde varoluşçuluk felsefî, edebî, psikolojik, teolojik boyutuyla ortaya
çıkmakta; felsefi boyutta varoluşçuluğun özden önceliği ve şimdiki zaman
sorunu; psikolojik boyutta benlik, kaygı, tutku, umut-umutsuzluk; ilâhiyat
alanında birey Tanrı ilişkisi, edebiyat alanında ise varoluşun anlamına ilişkin
irdelemeler yer almaktadır. Bu ilk
baskıda sınırlı bir içerikle çıkacak olan esere, sonraki baskılarında 1992
yılında tamamlanan Varoluşçuluk ve
Eebiyat Etkileşimi başlıklı yüksel lisans tezinden kimi konular yanında Seyir dergisinde 1997-2000’li yıllar
arasında yayımlanan “Duino Ağıtları’nda
İnsanın Varoluşu Sorunu”, “Godot’u
Beklerken: Varoluşa Ağıt” başlıklı incelemeler de katılabilir.