Öğretmenlik Mesleği Üzerine Değiniler


Creative Commons License

Taşdelen V.

III. INES Education and Social Science Congress (ESS - 2018), Antalya, Türkiye, 28 Nisan 2018, ss.69-75

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.69-75
  • Yıldız Teknik Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Terbiye kavramının kökeni, besleyen, büyüten, yetiştiren, eğiten, terbiye eden anlamında “Rab”

sözcüğüne dayanır. Rab, terbiye edicidir. Giambattista Vico, Yeni Bilim’de, semavi dinleri ifade

etmek için “İbrani kavimler”den, Tanrı ile bağı kesilmemiş kavimler olarak söz ederken, bu

kavimlerin Tanrı’dan aldıkları bilgi ve öğreti ile oluşturdukları düzene, anlayış ve kavrayış biçimine

işaret eder. Kur’an’da Allah’ın insana bilmediğini öğreten, kalemle yazmayı öğreten olduğu yönünde

ifadeler vardır. Peygamberler, insanlığı eğiten, yol ve yön gösteren, onları terbiye eden kişiler olarak

bu ilahi eğitimin en somut ifadeleridir.

Yetişkinlerin, yetişmekte olan nesilleri eğitmeleri bir hak değil, ödevdir. Bu ödevi yerine

getiremediklerinde insanlık adına, kendi gelecekleri ve nesilleri adına sorumluluklarını yerine

getirmemiş olurlar. Bu sorumluluğun yerine getirilmesinde öğretmenlerin önemli görevi vardır.

Öğretmen, eğitim ve öğretimin üç temel ögesinden biridir. Bir toplumdaki eğitimin niteliği ve kalitesi,

o toplumun eğitime ve öğretime verdiği değerde, uyguladığı programda, öğretmen yetiştirme

sisteminde görülebilir. Öğretmen, eğitici ve öğreticidir; bu görevini belirli ölçütler içinde

sürdürebilmesi için daha önceden uygun şekilde eğitilmiş olması gerekir. Şu bir kuraldır:

Öğretmenlerini iyi yetiştirebilen toplumların eğitim seviyeleri de yüksektir. Öğretmen kalitesi,

eğitimin kalitesinin en belirgin göstergesidir.

Geleneksel kültürde öğretmenlik, bir mesleğe, belirli kişilerle özgü kılınmamıştır. Denilebilirse,

herkes öğretmendir. Zira herkesin, diğerleri için, özellikle de kedisinden altta ve geride olanlar için

model olarak davranma sorumluluğu vardır. Bu “örnek-model” yaşantı, herkesin bir öğretici, bir yol

gösterici, bir irşat edici olarak ortaya çıkmasına neden olmuştur. Farabî, bütün yöneticilerin

yönettikleri kitlenin öğretmeni olduğunu söyler. Anne baba çocukları, öğretmen sınıfı, başkan halkı

için öğretmendir; onları eğitme öğretme ve onlara model olma sorumluluğu vardır.